…
08 Mart 2022, Salı KİLİS

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ


8 Mart 1857’de New York’ta bir dokuma fabrikasında çalışan 40 bin işçi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve ücretlerde artış yapılması talebiyle kadınların öncülüğünde greve başlamıştı.

Kadınların örgütlediği eylemi durdurmak isteyen polis, işçilere müdahale etmiş, binlerce işçi fabrikaya kilitlenmişti. Bu sırada çıkan yangında içeride kilitli kalan işçilerden 129’u yanarak yaşamını yitirmişti.               

İşte bu üzücü olayın ardında 8 Mart günü çeşitli etkinliklerle bir anma günü olarak kutlanılmaya başlanılmış ve nihayet 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alınan bir kararla kadınlar günü olarak ilan edilmiştir.

 

Kıymetli misafirler,

Bizler kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna inanan bir gelenekten geliyoruz.  Cinsiyetler arası adaleti şiar edinen bir dinin mensupları olarak kadın ve erkeğin karşılıklı adalet ve hakkaniyet içinde yeryüzünü birlikte imar edeceğine inanıyoruz.

İlk insandan beri insanlığın yarısı erkek, yarısı kadındır. Bunlardan hangisini çıkartırsanız çıkartın, geriye insanlıktan eser kalmaz.

Tarih boyunca kültür ve medeniyetler kadına ve erkeğe fiziksel ve duygu­sal farklılıklarından dolayı roller ve vazifeler, temel görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Kadın erkek fırsat eşitliği kavramının toplum tarafından kabul görmeye başlamasından sonra ka­dınlar sosyal hayatta, iş yaşamında ve siyasette her geçen gün daha çok yer al­maya başlamıştır.

Kadın merhametin, sevginin, hoşgörünün, özverinin timsalidir. Kadın, annelik gibi kutsal bir görevi üstlenen ve bunun yanında, yaşamın her zorluğunu omuzlarında taşıyan fevkalade bir varlıktır. Toplumun en önemli yapı taşı aile, ailenin de en önemli unsuru anne, yani kadındır. Konuya bu boyutuyla baktığımızda, kadınlarımızın psikolojisi, eğitimi, dünyaya bakış açısı daha çok önem kazanmaktadır. Çocuklarımızın kişiliklerinin oluşmasında ve eğitiminde, gelişmeye açık, katma değer üretebilen bireylerin olmasında annenin, önemi çok fazladır.

Büyük başarılar kıymetli anaların yetiştirdiği seçkin evlatlar sayesinde olmuştur. Bu sebeple, kadınlarımızın gelişiminin önündeki engeller kaldırılmalı, ailesine, yaşadığı çevreye ve ülkemize faydalı bir birey olmasının önü açılmalıdır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk "İnsan topluluğu ka­dın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parça­sını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?" demiştir.

“Dünya’da hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.” Bu sözler de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ait. Söylediklerinde mübalağa yok. Zira Kurtuluş Savaşı’nın en önemli aktörlerinden biri de Türk kadını idi.

Kadınlarımız dünyanın hiçbir coğrafyasında gö­rülmeyecek özverilerle bu toprağın vatan olmasında erkeklerle birlikte müca­dele vermiştir. Kucağındaki çocuğu yerine cepheye taşıdığı top mermilerini örten Şerife Bacı gibi kahraman bir kişilik acaba dünyanın hangi toplumunda vardır? Kara Fatma, Tayyar Rahmiye, Kılavuz Hatice, Nene Hatun, Halide On­başı ve ismini sayamadığımız nice kahraman kadınımıza bu anlamlı günde şükranlarımı sunuyorum.

Güçlü kadın, Güçlü Aile, Güçlü Toplum prensibini rehber edinerek geleceğin inşasına hep birlikte omuz vereceğiz

Bu duygu ve düşüncelerle, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.

 

                                                                                                              AHMET KILINÇ

                                                                                                                İL MÜDÜR V.